Yatak Odalarının En Önemli Mobilyasıdır

Kıyafetlerin düzenli durması için üretilen giysi dolapları yatak odalarının en önemli mobilyasıdır. Sadece giysi koymak için değil ayakkabı, yastık ve yorgan gibi eşyalarında koyulabildiği giysi dolapları kişiye yer tasarrufunu da sağlamaktadır. İçine askı asılabilen bölümleri olduğundan dolayı giysilerin kırışmasını engellemekte ve ihtiyaç anında hemen giyilmesini sağlamaktadır.

Tamamen Odanıza Uygun Ölçülerde Dolap Yaptırmakta Mümkün

Giysi dolabı seçimlerinde birçok model ve renk seçenekleri üretilmektedir. İhtiyaca göre tek kapılıdan sekiz kapılıya kadar müşteriye satışı sunulmaktadır. Bunun dışında fabrikaların ürettiği standart ölçülerin dışında tamamen odanıza uygun dolap ölçüleri de yaptırmak mümkündür. Tasarımını sizin yaptığınız dolaplarda giysi dolabına raf, çekmece, askılık ve sepet gibi birçok alternatif uygulatarak giysi dolabını daha kullanışlı hale getirmeniz mümkündür. Giysi dolap modelleri arasında kapak kısmı aynalı olanlar hem dolap görevi hem de ayna görevi gördüğünden dolayı daha çok tercih edilmektedir. Yeni üretimlerde eski dolap kapaklarının yerine daha çok sürgülü modeller tasarlanmıştır. Kapılı dolapların odada kapakların açılma mesafesinden doğan yer kaplama alanı fazladır.

Sürgülü dolapların en önemli avantajlı ise sürgülü sistemde kapılar yana doğru kaydırıldığı için yer tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca yer tasarrufu açısından avantaj sağlayan diğer dolap model ise gömme dolaplardır. Gömme dolap seçerken kulp, çekmece ve tel raf gibi özelliklerini de göz önünde bulundurmanız gerekiyor. İsteğe göre ve ya standart kulplar sökülerek başka takılması mümkün olmaktadır. Köşe giysi dolabı ve kayan kapılar kısıtlı olan yer alanı için en iyi seçeneklerdir. Modern yatak odasında sade kapıları kullanmak göze daha çok hitap etmektedir. Bunun yanı sıra mat cam paneller de modern yatak odasına oldukça uyum sağlamaktadır. Renk seçiminde ise yatak odasının tonlarına uygun modeller tercih edilmeli.

Birçok insan sahip olduğu gayrimenkulün satışını yaparken baştan savma fotoğraflar çeker. Ama fotoğraf gayrimenkulün satışı için büyük önem arz etmektedir.

Fotoğraf Çekimleri Neden Önemli?

Nasıl aracınızı satarken temiz ve güzel görünecek şekilde fotoğraflarını çekip satış yapacağınız siteye koymaya özen gösteriyorsanız, gayrimenkul için de aynı özeni göstermeniz size birçok avantaj sağlayacaktır.

Örneğin güzel açılardan yapılan oda çekimleri, odaların daha büyük görünmesini sağladığı gibi, fotoğrafları inceleyen kişileri o gayrimenkulün içindeymiş gibi hissettirir. Mutfak ve banyo bir evin kişisel alanlarından en önemlileridir. Bir kaç farklı açıdan güzel çekimler yapılırsa, alıcının karar verme mekanizması için daha fazla içerik olduğundan, daha net cevaplar ve sonuçlar elde edilir. Ayrıca evin girişinden itibaren sırayla çekimlerin yapılmasına özen gösterilmelidir ki o evi geziyormuş hissi verilebilsin.

Fotoğrafta His Neden Önemli?

Eğer ki kişi fotoğrafa baktığı zaman kendini o yerde hayal edebiliyorsa, tebrikler güzel bir çekim yapmışsınız demektir. Deniz kıyısında kumsal ve ağaçların olduğu güzel bir fotoğrafa bakınca kendimizi orada hissederiz, ağaçların gölgesinde denizden gelen sesi ve huzuru hissederiz. Aynı şey gayrimenkul fotoğrafları için de geçerlidir. Baktığımız fotoğrafta kendimizi o evin salonunda kanepe üzerinde hayal edebiliyor veya mutfağında yemek yaparken hayal edebiliyorsak o ev bize daha yakın ve sıcak gelir.

Fotoğraf Deyip Geçmeyin.

Gelelim yazının sonuna. Aslında biraz teknik detaylara ışık ve çekim noktası gibi püf noktalara dikkat edip, gelişigüzel fotoğraflar çekmezsek, ya da bir uzmandan yardım alıp net ve güzel fotoğraflara sahip olursak, gayrimenkulümüz hem geniş hem de güzel görünecektir. Ekstra önemli olanı ise insanlara o yerde gibi hissettirecek, his ise olayı sonuca bağlayacaktır. Unutmayın insanlar bir kıyafet bile alırken önce onu denerler sonra kendilerine güzel hissettirirse o kıyafeti alırlar. İşte gayrimenkul fotoğrafları da bir kıyafeti denemek gibidir. Bir fotoğrafla kendinizi orada hayal edebilir, neler yapacağınızı düşünebilirsiniz. Sonra bir bakmışsınız ki evin yolunu tutmuşsunuz.

Evlilik müessesinin bazı sebeplerle kanunen sonlandırılması durumuna boşanma denmektedir. Boşanma için eşlerden birisi dava açar ve eğer çocuk varsa boşanma davaları genelde uzar. Hakim çocuk için en iyi kararı vermek için her ayrıntıya dikkat eder. Çocuğun hangi tarafta daha sağlıklı, daha mutlu ve daha rahat yaşayacağına bazı kriterlere dikkat ederek karar verir. Velayet hakkı çocuğun bütün haklarının ve koruyup kollanmasının anneye veya babaya verilmesi durumuna denmektedir. Velayet verilirken her ayrıntı dikkatle incelenir ve çocuğun menfaatine olan en iyi karar hangisi ise o karar verilir.

Velayet Verilirken Dikkat Edilen Durumlar

-Çocuğun yaşı
-Annenin ve babanın maddi durumu
-Annenin ve babanın maddi durumu
-Annenin ve babanın psikolojik durumu
-Eşlerin anlaşmaları
-Büyük yaştaki çocuğun isteği

Velayet davalarında bu durumlara bakan hakim, mahkemede bulunan ve çocuğu gözlemleyerek psikolojik durumunun en iyi nerede olacağı düşüncesini paylaşan pedagogun söylediklerini değerlendirerek en iyi kararı vermeye çalışır ve bu karara karşı çıkılamaz. Velayetin verildiği kişi çocukla ilgili bütün haklara sahip olur. Diğer kişi ise çocuktan mahrum edilmemek adına haftanın belli günlerinde görüşme ve vakit geçirme hakkı verilir.

Velayetin verildiği kişi belli bir süre sonra vefat ettiğinde velayet diğer tarafa direkt olarak geçmez. Velayeti almak isteyen sağ olan anne veya baba Aile Mahkemesine velayet talebinde bulunur. Ayrıca velayetin verildiği anne veya baba, hapishaneye düşerse yine diğer tarafa direkt velayet geçmez ve mahkemeye velayet talebinde bulunarak velayet alınabilir. Bu durumda da hakim velayeti vermeden yine çocuk için talepte bulunan kişinin maddi ve psikolojik durumuna bakar. Velayetin babaya verilmesi durumu, yalnızca annenin vefat etmiş olması veya annenin gönüllü olarak velayeti vermesi durumunda olur. Diğer durumlarda velayet genelde anneye verilir.

Velayet Nasıl Verilir?

Velayet davalarında 3 yaşına kadar olan çocuklarda hiçbir kritere bakılmaksızın velayet anneye verilir. Çünkü bu yaştaki çocukların annenin bakımına muhtaç olduğuna karar verilir. 3 yaş ile 6 yaş arasındaki çocukların velayetinde ise yine genelde anneye verilir ancak annenin çocuğa bir darbesi ve fiziksel tacizi olduğu durumlarda velayet babaya verilir. 6 ve 12 yaş arasında direkt olarak anneye verilmez ve eşlerden hangisi çocuğa rahat bir hayat sunacaksa ona verilir. 12 yaş ve üzerindeki yaştaki çocuklarda diğer bütün kriterlerin yanında çocuğun kendi fikrine de bakılır. Bu yaştaki çocuğun kendi için karar verecek yaşta olduğu düşünülerek fikri sorulur ve buna göre karar verilir.

İslam’da sohbet etmenin en önemli kuralı İslam dininin geçerli olan kitabı Kuran-ı Kerim’i anlayabileceğiniz dilden okumaktır. Okumakla kalınmamalı okunan bilgiler uygulanmalıdır. İslami kuralların başında ayriyeten ahlaki değerlerin yüksek olması gelir.

Ahlaki Değerleri Geliştirme Başlangıcı;

Ahlaki değerler istenilince geliştirilmenin yanında pasif olarak gelişebilen bir değerdir. Ahlaki değerler bireyin dünya varlığını anlayabilmesinden itibaren aile hayatındaki yetiştirilme tarzına, çevresine, yaşam standartlarına bağlı olarak kendiliğinden gelişir.

Ailenin Çocuğunun Ahlaki Değerleri Üzerinde Etkisi;

Bireyin doğduğu andan itibaren hayatı boyunca en uzun süre bağ içerisinde kalacağı arkadaşlık ortamı ailedir. Birey ailesindeki bireyleri izler onların yaptıklarını örnek alır onları sever. Bilimsel araştırmalar sonucu insan sevdiği kişilerin yaptıklarını yaparlar. Ailesi bireyi stres altında yetiştirir ise beyinde kalıcı olarak bir hasar oluşur. İleriye yönelik hayatında ailesi ile olan bağını kesse bile ailesini andıran bir bilgi hafızasına gelir ise tekrardan beynindeki stres bir süreliğine aktifleşir.

Ailenin çocuğunu ahlaki değerlerini geliştirmesi ve İslami kurallara uygun olarak hayatını yaşamasını sağlayabilmesi;  

İlk olarak ailenin çocuğun kötü davranışların sergilendiği kötü davranışları örnek alacağı ortamdan uzak tutması gerekmektedir. Eğer çocuk aile bireylerine kötü olan bir davranışı yapmak istediğini bildirir ise ailenin ona onu yapma deyip kızması çocuğa ilk olarak beynini kullanmasını engelleyecek bir adım vermiş olacaktır. Böyle denilmesi yerine çocuğa bu davranışın zararları anlatılmalı bu zararların ileriye yönelik hayatındaki yerine değinilmesi gerekmektedir.

Çocuk bu sayede kendi beynini kullanıp yanlış olan bir davranışın farkına varacaktır. Kendi beynini kullanan insan yanlış bir davranışın içerisinde kendi isteğiyle bulunsa bile bile bu davranışı sergilediğinden dolayı asla ağlamayacaktır çünkü bu davranışı sergilerken de zaten ileride kendisine nelere mâl olacağını biliyordur. Çocuğa ileriye yönelik kendisine fayda sağlayabilecek davranışları etkinlikleri önerileri bildirmek gerekmektedir. Çocuk iyi bir birey olarak yetişirse İslami kurallar göre yaşayacak İslami bir biçimde sohbet edecektir.